Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/4609 E. 2014/20633 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/4609
KARAR NO : 2014/20633
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/112827
MAHKEMESİ : Nazilli 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/04/2010
NUMARASI : 2009/771 (E) ve 2010/348 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanık Sultan’ın suç tarihinden yaklaşık 6 ay öncesine kadar temyiz kapsamında bulunmayan sanık Ersin ile görüştüğü, aynı zamanda daha önceki evliliği için mahkeme tarafından verilen boşanma kararı kesinleşmediği halde Ersin ile olan ilişkisini de gizleyerek katılanın öz oğlu ile gayri resmi evlenerek düğün yaptığı, ardından düğünde takılan altınlar ve paralar ile birlikte kaçtığı olayda; sanığın babasının ısrarı ve baskısıyla katılanın oğlu ile evlendiğini, daha öncesinde 6 aydır Ersin ile görüştüğünü ve Ersin’i sevdiğini, bu nedenle Ersin’e kaçtığını savunması, Ersin’in sanıkla 6 aydır görüştüklerini ve olay günü kaçıp evine geldiğini beyan etmesi karşısında, sanığın evlenme sırasında katılan ve oğluna yönelik hileli davranışının bulunmadığı gibi evlenme sonrası takı ve eşyalarını alarak kaçmasında dolandırıcılık kastının bulunmadığı gözetilmeyerek beraatı yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/12/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.