Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/4547 E. 2014/20953 K. 10.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/4547
KARAR NO : 2014/20953
KARAR TARİHİ : 10.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/92959
MAHKEMESİ : İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/09/2010
NUMARASI : 2009/1204 (E) ve 2010/688 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın, katılana ait işyerinde muhasebe işlerinden sorumlu sigortalı işçi olarak çalıştığı sırada, katılan tarafından işyerine ait SSK prim borcu ve vergi dairesine olan borçları ödemek üzere kendisine verilen 9.900 TL parayı vergi dairesine yatırmayıp paralarla birlikte işten ayrıldığının iddia edildiği olayda, eylemin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
1-Katılan vekili tarafından sunulan 22/09/2010 tarihli dilekçede ve sanığın eşi olan tanık B.. S..’un beyanına göre, borcun bir bölümünün ödendiğinin belirtilmesi karşısında, katılan veya vekiline 5237 sayılı TCK’nın 168/4. maddesi kapsamında kısmi ödemeye rızası olup olmadığının sorulup sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın
168/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeye dayanarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.