Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/4523 E. 2014/16790 K. 20.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/4523
KARAR NO : 2014/16790
KARAR TARİHİ : 20.10.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/83434
MAHKEMESİ : Kütahya(Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/10/2010
NUMARASI : 2010/550 (E) ve 2010/966 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehin etmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın, şikayetçinin iş yerinden arkadaşı İbrahim ile birlikte .. plakalı R.M.marka aracı kiraladığı, kiralama sözleşmesini kefil olarak imzaladığı, sonrasında kız arkadaşına uğrayacağını söyleyerek aracı arkadaşı İbrahim’den alıp sahte kimlik ile Antalya’ya götürdüğü ve aracı süresinde iade etmediği olayda,
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19.11.2002 gün ve 272-402 sayılı kararı ile uyum gösteren diğer Genel Kurul ve Daire kararlarında açıklandığı üzere, Ceza Yargılama Kanununda mahkemeye gelmemiş sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnalarından biri olarak öngörülen 1412 sayılı CMUK’nın 223/son maddesi ile buna paralel hüküm içeren ve 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK’nın 193/2. maddesinin beraat kararı yönünden dosya kapsamına göre ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağının anlaşılması hali ile sınırlı olarak uygulama yerinin mevcut olduğu, sorgu yapılmadan mevcut kanıtlar tartışılarak delil takdiri suretiyle beraat kararı verilmesinin mümkün bulunmadığı gözetilmeden, sorgusu yapılmayan sanık hakkında delil takdirine girilmek suretiyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.