Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/4371 E. 2014/20960 K. 10.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/4371
KARAR NO : 2014/20960
KARAR TARİHİ : 10.12.2014

Tebliğname No : 4 – 2011/66690
MAHKEMESİ : Alanya 1. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/04/2010
NUMARASI : 2007/1026 (E) ve 2010/562 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden almak, hırsızlık suçunun temel şeklidir. Taşınır malın alınmasının suç oluşturabilmesi için, zilyedinin rızasının bulunmaması gerekir.
Sanığın, arkadaşı olan şikayetçiden, kız arkadaşını aramak için bir süreliğine kullanıp iade etmek üzere aldığı cep telefonunu bir başkasına sattığının iddia edildiği olayda,
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 12/06/2012 tarih ve 2011/15-440 Esas, 2012/229 Karar sayılı ilamı gereğince, eylemin TCK’nın 141/1. maddesinde öngörülen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılması,
2-Dosya içerisindeki adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı sair yönleri incelenmeksizin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı ve tekerrür hükümlerinin uygulanması yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 10/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.