Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/4329 E. 2014/20164 K. 02.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/4329
KARAR NO : 2014/20164
KARAR TARİHİ : 02.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/324404
MAHKEMESİ : Kadıköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/06/2010
NUMARASI : 2009/1281 (E) ve 2010/636 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Şikayetçi ve sanığın aynı iş yerinde çalıştıkları, olay günü iş yeri sahibinin, şikayetçiye kredi kartını ve şifresini vererek bankadan para çekmeye gönderdiği, bu esnada para tahsilat işi ile görevli olmayan sanığın da şikayetçiye eşlik ettiği, bankadan 3.000TL çeken şikayetçinin diğer işleri halletmeye karar verip elindeki 3000TL parayı patronlarına teslim etmek üzere sanığa teslim edip yanından ayrıldığı, sanığın paralarla birlikte ortadan kaybolduğu böylece üzerine atılı hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; sanığın şikayetçi ile birliktye çalıştığı iş yerinde para yatırma ve tahsilat işleriyle yetkili kişi olmadığı, sadece parayı tahsil eden arkadaşı şikayetçiye eşlik edip ona yardım etmek amacıyla söz konusu parayı aldığı, sonrasında da iş yerine sahibine iade etmediği, bu kapsamda sanığın hizmet ilişkisi bulunmayan eyleminin TCK 155/1. maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, sanık hakkında TCK 155/2. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/12/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.