Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/4305 E. 2014/20669 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/4305
KARAR NO : 2014/20669
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/148605
MAHKEMESİ : İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/10/2010
NUMARASI : 2008/334 (E) ve 2010/240 (K)
SUÇ : Hileli iflas

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın müflis Özel Başarı Okul ve Dershane İşletmeleri Ticaret Limited Şirketinin müdürü olarak görev yaptığı, İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/06/2007 tarih ve 2006/710 sayılı esas dosyası ile 14/06/2007 tarihinde iflasına karar verildiği ve 12/11/2007 tarihinde kararın kesinleştiği, iflastan tasfiyesinin İ.. M.. tarafından yürütüldüğü, İflas Müdürlüğü tarafından görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre, Müflis şirketin iflasına ait 2007 yılı ve bu yıldan evvelki 2006 yılı muhasebe kayıtlarını tanzim etmeyerek ve boş kanuni defterlerini ibraz ettiği, müflis şirket yetkililerinin hileli iflas suçunu işledikleri kanaatine varılarak ihbarda bulunulduğu olayda;
Sanığın nakit sıkıntısı nedeniyle ödemelerde güçlük çektiğini, mali müşavirinin ayrılması sonucu 30/09/2006 tarihi sonrası personelinde yetersizliği nedeniyle ticari defterleri düzenli olarak tutamadığını, kendisinin de hakkında açılan karşılıksız çek davaları nedeniyle bizzat ilgilenemediğini, eğitim yılını tamamlamak için iflasın ertelenmesi talebinde bulunduğunu, bu şekilde eğitim yılını tamamladığını, mali kayıtların bilgisayar ortamında tutulduğunu, hacizler nedeniyle tüm bilgisayarlara el konulduğunu, mal kaçırmak için böyle bir girişimde bulunmadığını savunması, 03/11/2006 tarihinde iflasın ertelenmesi talebinde bulunduğu ve İzmir 5. Ticaret Mahkemesi’nin 14/06/2007 tarihli 2006/710 Esas 2007/302 sayılı kararı ile iflas ertelemesi sürecinin başarısızlıkla sonuçlanmaya mahkum olduğu, aynı zamanda alacaklıların menfaatinin de gözetilmesinin gerektiğini ve bu şartlarda bu müessesenin düzenleme amacında alacaklıların da daha yüksek oranda tatmine kavuşmalarının mümkün olmadığı, hatta talep eden şirketin hisse devri yapmak suretiyle ertelenme istemekle iyi niyetli olmadığı kanaatine varılarak iflasın açılmasına karar verildiği, 15/06/2010 tarihli bilirkişi heyet raporunda sanığın ticari işletmenin 2006 ve 2007 yılı defterlerini boş bırakması, bunlara işlenecek kayıtların işlenmesini temin etmemesinin Türk Ticaret Kanunu’nun 67’inci maddesinde özel para cezasını gerektirdiğini, defterlere kayıtları işlettirmemesinin, alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik olarak değerlendirilemeyeceğinden 5237 TCK’nın 161/b ve d maddesinde tavsifi yapılan eyleme uymadığı için olayda hileli iflas suçunun unsurlarının mevcut olmadığının belirtilmesi karşısında,
Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkartılması açısından, şirkete ait muhasebe kayıt, defter ve belgeleri üzerinde, Ticaret, İcra ve İflas ve Ceza Hukuku alanında uzman üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme yaptırılarak TCK’nın 161, 162 maddelerinde sayılan eylem ve işlemlerin bulunup bulunmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanmadan ve dosyada mevcut birbirinden farklı bilirkişi raporlarındaki çelişkiler giderilmeden yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/12/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.