Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/4031 E. 2014/20328 K. 03.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/4031
KARAR NO : 2014/20328
KARAR TARİHİ : 03.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/90156
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/05/2009
NUMARASI : 2007/1250 (E) ve 2009/589 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Katılanın sahibi bulunduğu…. Denizcilik Nakliyat Turizm ve Ticaret Ltd. Şti’de Ekim 2006 tarihi itibariyle pazarlama ve muhasebeden sorumlu operasyonel personel olarak çalışmaya başlayan sanığın, çalıştığı süre zarfında bir kısım müşterilere şirket hesabının bloke olduğunu söyleyip kendi hesabını vererek ödemelerin kendi adına yapılmasını sağladığı, bazı müşterilerden de elden tahsil ettiği paraları şirkete vermeyip toplamda 1.782 TL, 811 Amerikan Doları ve 1500 Euro’yu mal edindiğinin anlaşıldığı olayda, eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanık hakkında TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına karar verilmemiş ise de; maddede öngörülen hak yoksunluğunun güvenlik tedbiri niteliğinde olup hapis cezasının kanuni sonucu olduğundan infaz aşamasında bu hususun nazara alınması mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak;
1-Sanık müdafiinin 12.05.2009 tarihli oturumda lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep ettiği halde 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi,
2-Hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeye dayanarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanığa fazla ceza tayini,
3-Hükmedilen adli gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesi ve taksitlendirilmesi sırasında uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.