Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/4010 E. 2014/20055 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/4010
KARAR NO : 2014/20055
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/138025
MAHKEMESİ : İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/12/2010
NUMARASI : 2009/406 (E) ve 2010/509 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
5237 sayılı TCK’nın 158/1-j bendinde, dolandırıcılık suçunun, banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla işlenmesi nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Bu suçun oluşabilmesi için, kredi elde eden kişinin banka veya diğer kredi kurumu görevlilerini hile ile aldatmış olması gerekir. Krediyi alan kişinin aldatıcı herhangi bir eylemi olmaksızın, sırf banka elemanlarının kendi görevlerini layıkıyla yerine getirmemeleri yüzünden bir kredi açılmışsa dolandırıcılıktan değil, şartları varsa bankacılık suçundan bahsedilebilir.
Bu suçun mağdurları banka ve diğer kredi kurumlarıdır. 5411 sayılı “Bankacılık Kanunu’nun 3. maddesinde banka, 48. maddesinde ise kredinin tanımı yapılmıştır. Tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlama suçun konusudur. Kredinin tahsis edilmesinin gerekli olup olmadığı, kredi verecek kuruluşun mevzuatında öngörülen düzenlemeler çerçevesinde belirlenir. Fiil, sahte kıymet takdiri raporları veya gerçeğe aykırı belgeler, bilançolar düzenleyerek hileli davranışıyla bunları aldatmaktadır.
Kredi kurumu banka olmamasına karşın faiz karşılığında olsun veya olmasın, kanunen borç vermeye yetkili kılınan kurumlar anlaşılır. Bu itibarla böyle bir yetkiye sahip olmayan bir kişi veya kuruluşa karşı bu fiilin işlenmesi hâlinde koşulları varsa basit dolandırıcılık suçu söz konusu olacaktır.
… Makine ve Araçları Ticaret Limited şirketinin temsile yetkili ortağı olan sanığın, anılan şirket tarafından İNGBANK Mercan, Akbank Sultanhamam, Vakıfbank Mercan, Şekerbank Sultanhamam, Garanti Bankası Bahçekapı, Ziraat Bankası Beylerbeyi, Yapı Kredi Bankası Sultanhamam ve Asya Katılım Bankası Sultanhamam şubelerinden aldığı kredilere karşılık verdiği borçlusu ….Plastik Sanayi ve Ticaret şirketi ile alacaklısı ….Büro Makine ve Araçları Ticaret ve …. Sistemleri Kırtasiye Ticaret Limited şirketleri olan muhtelif sayıdaki senetler ile borçlusu …Elektrik Malzemeleri Pazarlama Sanayi şirketi, alacaklısı …Sistemleri Kırtasiye Ticaret ve Universal Büro Makine ve Araçları şirketleri olan senetlerin borçlu şirketler olan şikâyetçi … Plastik Sanayi ve Ticaret şirketi ve Kopuz Elektrik Malzemeleri Pazarlama şirketi yetkilileri tarafından düzenlenmediğinin, senetler üzerinde yaptırılan 23.03.2009 tarihli bilirkişi raporu ile tespit olunduğu, bu şekilde sanığın şikâyetçi şirket yetkilileri tarafından düzenlenmeyen senetleri sahte olarak düzenleyip, bankalardan şirket adına almış olduğu kredilere karşılık teminat olarak banka şubelerine vermek suretiyle dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia olunduğu olayda;
Sanığın sunmuş olduğu faturaların doğruluğunun araştırılmamış olması karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından, senetlerin ibraz edildiği bankalardan kredi sözleşmelerinin onaylı birer suretlerinin talep edilmesi ile senetlerin sözleşmenin yapılmasından önce mi yoksa sonra mı verildikleri
Ve hangi şirketten tahsil edildiklerinin ayrıntılı bir şekilde sorulması, ayrıca sanığın şirketleri olan … Büro ve Kraft Dosyalama şirketleri ile şikâyetçi şirketlere ait tüm ticari defter ve belgelerin getirtilmesi ile adı geçen şirketler arasında 2004 ve 2008 yıllarında herhangi bir ticari ilişki bulunup bulunmadığı ve senetlerin hangi ticari ilişki çerçevesinde verildiğinin araştırılması maksadıyla dosyanın bir kül halinde bilirkişiye tevdi edilerek denetime elverişli bir şekilde rapor düzenlemesinin sağlanması ile suça konu senet asıllarının ön yüzünde bulunan yazı, rakam ve imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu alınmasından sonra, bu raporların dosyadaki diğer tüm delillerle birlikte değerlendirilmesi ve sanığın suç işleme kastıyla hareket edip etmediğinin de karar yerinde tartışılması suretiyle hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.