Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/3986 E. 2014/20309 K. 03.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/3986
KARAR NO : 2014/20309
KARAR TARİHİ : 03.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/94663
MAHKEMESİ : Adana 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/11/2010
NUMARASI : 2009/992 (E) ve 2010/746 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın kendisine ait oto galeride bulunan ancak Adıyaman 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/2903 numaralı dosyası ile haczedilen … plakalı otomobilin şase numarasının son dört rakamını silerek, araca…. plakalı aracın plakalarını taktıktan sonra katılana sattığı, bu suretle sanığın hileli davranışlarla kendisine menfaat temin etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu, kamu kurumu olan Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nün maddi varlığı olan, sahte plakayı kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği ve bu yolla haksız menfaati temin ettiği dikkate alınarak, eylemin suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesinde belirtilen nitelikli dolandırıcılık suçunu
oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 03/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.