Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/3729 E. 2014/19624 K. 25.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/3729
KARAR NO : 2014/19624
KARAR TARİHİ : 25.11.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/63263
MAHKEMESİ : İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/05/2010
NUMARASI : 2009/673 (E) ve 2010/284 (K)
SUÇ : Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Somut olayda; sanığın A.. K.. şirketinden bir adet paletli eksivatör kiraladığı, kira bedelini ödeyemediği, banka tarafından noter kanalı ile yapılan ihtara rağmen de makinayı iade etmediği ve üzerine atılı hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçunu işlediği tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
2-Sanık hakkında verilen 10 ay hapis cezasının TCK 50. madde gereği seçenek yaptırımlara çevrilip çevrilmeyeceğinin karar yerinde tartışılmamış olması ve yine sanık hakkında verilen gün para cezasının TCK 52. madde uyarınca mahkeme tarafından belirlenen bir değer üzerinden TL cinsinden para cezasına çevrilmemiş olması nedeni ile cezanın TCK 61.maddeye göre bireyselleştirilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı yasanın 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 25/11/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.