Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/3651 E. 2014/19657 K. 25.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/3651
KARAR NO : 2014/19657
KARAR TARİHİ : 25.11.2014

Tebliğname No : 15 – 2011/293440
MAHKEMESİ : Üsküdar 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/10/2010
NUMARASI : 2009/869 (E) ve 2010/533 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi,değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Katılanın, Y. Yaşamkent Konut Yapı Kooperatifine üye olduğu, kooperatifteki sorunlar nedeniyle ayrılmak istediği, tanışmış olduğu sanığın, kooperatifteki parasını alabileceğini belirtmesi nedeniyle sanığa, kooperatifteki parasını tahsil edebilmesi için vekaletname verdiği, sanığın bu vekaletname uyarınca kooperatiften toplamda 35.000 TL tahsil ettiği, ancak kooperatifteki paraları aldığı halde katılana iade etmediği, sanığın bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık ve müşteki beyanları ile tüm dosya kapsamına göre atılı suçun sanık tarafından işlendiği anlaşılmakla hakkında verilen mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünü birden fazla ihlal ederek, değişik zamanlarda birden fazla kez menfaat temin etmiş olması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi hususu aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;
1- 5237 sayılı TCK’nın 155/2. madde ve fıkrasında düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi gerekmekte olup katılanın sanığa, kooperatifteki parasını tahsil etmesi için vekaletname vermesi, sanığın da bu vekaleti kullanarak, kooperatiften para tahsil ettiğinin anlaşılması karşısında, eylemin 5237 sayılı TCK’nın 155/1. maddesinde öngörülen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçundan hüküm kurmak suretiyle fazla ceza tayini,
2-Sanık hakkında belirlenen temel gün adli para cezasının, para cezasına çevrilmesi sırasında uygulanan yasa maddesinin gösterilmemesi suretiyle, CMK’nın 232/6. maddesine aykırılık oluşturulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.