YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/3638
KARAR NO : 2014/19888
KARAR TARİHİ : 27.11.2014
Tebliğname No : 15 – 2011/292303
MAHKEMESİ : İzmir 18. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/06/2011
NUMARASI : 2011/133 (E) ve 2011/450 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
Katılanın, … plakalı aracını, oto satış ve kiralama işyeri işleten sanığa satılması için bıraktığı, aracın satışının yapılması halinde araç üzerinde bulanan teyp ve kabinlerin sanık tarafından alınacağı hususunda aralarında anlaşma sağlandığı ancak sanığın, suça konu aracı 8000 TL’ye satıp 1000 TL’de kaparo aldığı halde katılana herhangi bir ödemede bulunmadığı ve suça konu aracı da iade etmediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın, suça konu aracı satmak için katılandan aldığını ancak aracı iş yeri sahibi olan Y. M.’nin, M. T. isimli birine sattığını karşılığında 1000 TL kaparo alındığını kalan 7000 TL’yi getirildiğinde aracın devrinin verileceğini ancak aracı satın alan kişinin kalan parayı birkaç gün içinde getireceğini söylemesine rağmen suça konu aracı ve parayı getirmediğini savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, sanığın savunmasında adı Yılmaz Mete ve hakkında takipsizlik kararı verilen Mehmet Taşkesen’in tanık olarak dinlenerek suça konu aracın ne şekilde satıldığı ve kimlere verildiği hususlarının sorulup, sanığın bu husustaki savunmasının doğruluğunun araştırılıp tespitinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.11.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.