Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/3602 E. 2014/19472 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/3602
KARAR NO : 2014/19472
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

Tebliğname No : 15 – 2011/290647
MAHKEMESİ : İzmir 14. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/10/2010
NUMARASI : 2010/1132 (E) ve 2010/1992 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Katılanın, kendisine ait … plaka sayılı aracını G. Oto Kiralama isimli işyerine 25/09/2009 tarihinde kiraya verdiği,bu işyeri tarafından da 18/11/2009 tarihinde, sanığa iki gün süreyle kiraya verildiği, sanığın, aracı süresi içinde geri getirmesi gerekirken getirmediği gibi başkasına teslim ettiği, kiralama şirketi tarafından durumun araç sahibi katılana bildirildiği, yapılan araştırma sonucunda aracın hasarlı olarak ele geçirildiği, böylece sanığın, kira sözleşmesi ile teslim aldığı aracı süre sonunda geri getirmeyerek başkasına vermek suretiyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Sanıkla G. Oto Kiralama Şirketi arasında kira sözleşmesi düzenlendiği, sanığın, aracı kira süresi sonunda getirmeyerek, işyeri yetkilisine karşı güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilmekle, bu suçla ilgili şikayet hakkının, sanığa aracı kiralayan ve katılandan zilyetliği devralan işyeri yetkilisine ait olduğu, katılanla sanık arasında bir sözleşme ilişkisinin bulunmaması nedeniyle, araç sahibinin sanığa yönelik şikayet hakkının olmadığı ve katılanın, işyeri yetkilisi ile aracı kiralayan sanığa karşı sadece hukuki talepte bulunabileceği ve işyeri yetkilisinin de süresinde yaptığı herhangi bir şikayetin bulunmadığı dikkate alınarak, sanık hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 155/1. maddesi kapsamında, aynı Kanun’un 73/4. ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devam etmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.