Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/3598 E. 2014/19436 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/3598
KARAR NO : 2014/19436
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

Tebliğname No : 15 – 2011/290564
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/02/2011
NUMARASI : 2010/1456 (E) ve 2011/40 (K)
SANIK : G.. T..
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
M. Turizm Tercüme Organizasyon Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin yetkilisi olan sanığın, adı belirtilen şirketin faaliyetleri kapsamında katılan adına Didim İlçesinde bulunan O. tatil köyünde rezervasyon yaptıracağı vaadinde bulunup, bu nedenle katılandan 720 TL para aldıktan sonra hiç bir işlem yapmayarak ve katılan ile olan iletişimini de kesmek suretiyle haksız menfaat temin ettiğinin iddia edildiği olayda;
Eylemin, 158/1.h maddesinde düzenlenen ”Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişinin ticari faaliyetleri sırasında işlediği dolandırıcılık” suçunu oluşturabileceği ve bu suça ilişkin davaya bakma, delilleri takdir etme ve tartışmasının üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesinin görevine gireceği gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine, suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına 24.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.