Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/3562 E. 2013/7949 K. 30.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/3562
KARAR NO : 2013/7949
KARAR TARİHİ : 30.04.2013

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli Dolandırıcılık
HÜKÜM : Dolandırıcılık suçundan mahkumiyet, temyiz talebinin reddi

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanıkların fikir ve işbirliği içerisinde hareket ederek Antalya’da çikolata toptan pazarlama işi yapan katılan … ile irtibat kurup bir miktar çikolata sipariş etmeleri, 07/02/2010 tarihinde Söke ilçesinde sanık … ile buluşan katılanın getirdiği çikolatayı sanığın aracına aktarıp karşılığında suça konu çeki alması, çekteki keşide yılının 2010 yerine 2100 yazılmış olması nedeniyle ertesi gün sanık … ile telefonda görüşen katılanın çekin üzerinin paraflanıp iade edilmek üzere çeki sanığa göndereceğini söylemesi, sanığın 08/02/2010 tarihinde çekle birlikte bir miktar daha çikolata gönderilmesini istemesi üzerine katılanın aralarındaki ilk ticari ilişkinin de etkisi ile çekle birlikte bir parti malı daha sanığa göndermesi, bir süre sonra sanıklara ulaşamayan katılanın yaptığı araştırmada çekin Bodrum’dan daha evvel çalınmış bir çek olduğunu öğrenerek suç ihbarında bulunması şeklinde gelişen olayda, sanıkların eylemi “banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçunu teşkil etmesine rağmen basit dolandırıcılık suçundan sanıkların cezalandırılmaları hususu, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1) Sanık … hakkında verilen temyiz talebinin reddi kararına yönelik temyiz isteğinin incelenmesinde;
Temyiz isteminin reddine dair 07/01/2013 gün ve 2010/152 E. – 2012/172 K. sayılı ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, temyiz isteminin reddine dair ek kararın ONANMASINA,
2) Sanık … hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz isteğinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 30.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.