Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/3512 E. 2014/19666 K. 25.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/3512
KARAR NO : 2014/19666
KARAR TARİHİ : 25.11.2014

Tebliğname No : 15 – 2011/299197
MAHKEMESİ : Nazilli 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/04/2011
NUMARASI : 2009/196 (E) ve 2011/222 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; sanığın, olay mahallinde dolmuş bekleyen katılanın yanına gelerek “oğluna borcum var” deyip iki adet 100 TL uzattığı ve üstüne 50 TL istediği, buna inanan katılanın cebinden tüm parasını çıkarması üzerine, hepsini elinden alarak bir kağıdın altına koyduğu, kağıdın üzerine bir şeyler yazdıktan sonra iade ederek oradan ayrıldığı, sanığın ayrılmasından sonra parasını kontrol eden katılanın sadece bozuk paraların bırakılmış olduğunu, 710 TL’nin sanık tarafından gizlice alınmış olduğunu gördüğü şeklinde gerçekleşen eylemin hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden dolandırıcılık suçu olarak kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 25.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.