Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/3472 E. 2014/19876 K. 27.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/3472
KARAR NO : 2014/19876
KARAR TARİHİ : 27.11.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/105878
MAHKEMESİ : Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/11/2010
NUMARASI : 2010/107 (E) ve 2010/371 (K)
SUÇ : Nitelikli güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Meram V. D mükellefi S. Madencilik… Ltd. ticari ünvanlı şirketin vekaletnameli vekili (Konya 1. Noterliğinin 12/03/2009 tarih ve … yevmiye no’lu ) olan avukat sanığın; Konya 14. İcra Müdürlüğünün 2009/4056 E. sayılı dosyasında alacaklısı Ç. M… Ltd. , borçlusu S… Ltd. Olan 26.380 TL. Borç miktarı üzerinden 17/04/2009 tarihinde başlatılan ve sanığın bilgisi dışında kesinleşen ilamsız takip nedeniyle borçlunun bir kısım mallarının haczedilerek muhafaza altına alındığı 26/05/2009 tarihinde (bu tarih itibariyle dosya borcu: 31.734 TL ) kaşe ve imzasını havi tahsilat makbuzuyla katılandan ilgili icra dosyasına yatırılmak üzer aldığı 32.000 TL’yi o dosyaya yatırmayıp Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/417 E. sayılı dosyasında menfi tespit davası açması, 27/05/2009 tarihinde ilgili mahkemeden “ödemelerin durdurulması kararı ” alması, hukuk davasının devamı sırasında Afyonkarahisar 3. İcra Müdürlüğünün 2009/304 talimat dosyasıyla 22/07/2009 tarihinde alacaklı tarafça yapılan haciz esnasında borçlu şirket yetkilisi (münferiden müdür) katılan tarafından 33.250 TL ödeme yapılarak dosyanın infazının sağlanması aşamasına kadar sanık tarafından icra dosyasına herhangi bir para yatırılmaması eyleminin “nitelikli güveni kötüye kullanma” suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda ;
1-Sanığın aşamalardaki savunma anlatımlarında genel olarak; 32.000 TL’yi kesinleşmiş icra dosyasına yatırmak için aldığını ancak şirket yetkilisi katılanla yaptıkları görüşmeler sonucu, vekillik yetkisin de kullanarak açılacak menfi tespit davasında tedbir kararı alınmadan icra dosyasına ödeme yapılmaması hususunda aldıkları karar doğrultusunda hukuki işlemleri yürüttüğünü, dava ve icra takibinin normal seyri sırasında 22/07/2009 tarihinde yapılan hacizde fikrine itibar edilmeyerek, katılanın insiyatifini kullanarak 33.520 TL’yi yatırdığını, bu şekilde uhdesinde bırakılan paranın bir kısmını tedbir kararı alınması, dava açılması gibi masraflar için harcanmış olduğunu, kalan miktarın bir kısmını da avukatlık hizmetleri karşılığı alıkoyduğunu (yasal hapis hakkın kullandığını) kalan kısmı ise şirkete iade ettiğini savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenebilmesi amacına yönelik olarak Konya 14. İcra Müdürlüğünün 2009/4056 E. Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/417 E. Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/473 E. sayılı dava dosyalarının getirtilip detaylı biçimde incelenmeleri, davayı ilgilendiren bilgi-belgelerin bu dosyaya intikal ettirilmesi, 12/03/2009 tarihinde düzenlenen vekaletname tarihinden itibaren ilgil şirketten alınan avukatlık hizmetleri ücretlerine ilişkin belgelerin (tarafların defter ve belgelerine uygun olacak şekilde) temin edilip var ise yazılı hizmet sözleşmesinin de getirtilerek, suça konu 32.000 TL’nin teslim alınma tarihinden sonra yürütülen hukuki işlemlerde hangi miktarların, hangi hukuki işlemler nedeniyle, hangi tarihte sanık tarafından harcandığının, yasal hapis hakkına konu olabilecek hizmet alacağı bulunup bulunmadığının, geçen zaman içinde sanığın gerçekleştirdiğini savunduğu hukuki iş ve işlemlerin fiili hukuk düzeni içinde makul davranışlar olarak nitelenip nitelenemeyeceğinin işinin ehli bilirkişiden alınacak raporla tespitine çalışılması, belli miktarın şirkete iade edildiğine dair belgenin onaylı örneğinin, 23/07/2009 tarihli azilname-ihtarnamenin tebliğine ilişkin belgenin getirtilmesi, şikayetçi tarafın 03/05/2010 tarihli duruşmadaki “kısmı ödeme olgusunu” doğruladığı beyanda dikkate alınarak sanık hakkında TCK’nın 168/2. maddesi hükmünün uygulanmasına rıza gösterilip gösterilmediğinin öğrenilmesi, elektronik havale yöntemiyle yapılmış görünen 5.000 TL’lik ödemenin azilname tarihi sonrasını içerdiği (30/07/2009) görülmekle sebebinin soruşturulup oluşan çelişkinin giderilmesi, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturma (kovuşturma) ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kabule göre de; temel hapis cezası alt sınırdan takdir ve tayin olunduğu halde, aynı gerekçeye dayanılarak, adli para cezasının belirlenmesine esas alınan temel tam gün birim sayısının asgari hadden uzaklaşılarak takdiri suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.