Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/3444 E. 2014/20299 K. 03.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/3444
KARAR NO : 2014/20299
KARAR TARİHİ : 03.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/86111
MAHKEMESİ : Silopi 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/07/2010
NUMARASI : 2009/18 (E) ve 2010/710 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, nitelikli hali oluşmaktadır.
Sanığın nakliyesi mağdur şirket tarafından üstlenilen, transit beyanname muhteviyatına göre serbest dolaşımda olmayan net ağırlığı 16.360 kg olan akaryakıt yükünü İncirlik Gümrük Müdürlüğündeki dolum tesislerinden sevk ve idare ettiği, 27 N 1986 plakalı aracına yüklediği, aracı kimseye teslim etmeden güzergah değiştirmeden kendi sevk ve idaresinde habur gümrük sahasına geldiği, gümrük görevlileri tarafından yapılan ölçüm ve tartımlar neticesinde aracın yükünde 360 kg akaryakıtın eksik olduğunun tespit edildiği, olayda;
Sanığın savunmasında suçlamayı kabul etmediğini, aracında bulunan yükteki eksikliğin, dolum yeri kantarı ve Habur Gümrük Müdürlüğü’de bulunan kantarlar arasındaki farklılık ve aracındaki yükün başka araca aktararak ölçüm yapılmasından kaynaklandığını belirtmesi olay tutanağında araç deposunun değiştirildiği ve körüklerinin sökülüp takılmış olabileceği şüphesi ile aracın yükünün tam olarak tespiti için başka bir araca aktarılarak tartım yapıldığı belirtilmiş olması ve Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Kaçakçılık İstihbarat ve Narkotik Gümrük Muhafaza Müdürlüğü fezlekesinde karayolu ile taşımada JP-8 maddesinin 0.4 oranında fire verebileceği sözkonusu yük miktarı ve mesafeye göre somut olaydaki fire miktarının 65 kg olabileceği, yine dolum yeri ve kontrol noktası kantarları arasında 80 tonluk bir tartı aletinde 25 ton ile 80 ton arasındaki tartım hata payının +- 50 kg olduğunun belirtilmesi karşısında,maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkartılması açısından yükün başka araca aktarılması suretiyle ölçümü sırasında,araç tankı içerisinde kalıp ölçülemeyen bir miktar bulunup bulunmadığı,varsa ölçülemeyen miktarın, (aktarma nedeniyle fire miktarının) ne olduğu bilirkişi marifetiyle tespit edilip, suça konu araçta olay tutanağında bahsedildildiği şekilde araç deposunun değiştirilip değiştirilmediğinin körüklerinin sökülüp yeniden takılmış olup olmadığınının ve bu işlemlerin yapılmış olması halinde mühürler bozulmadan yakıtın boşaltılıp boşaltılamayacağının ilgili gümrük müdürlüğünden sorulup, elde edilecek sonuca göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezası seçenek yaptırımına çevrilirken, aynı zamanda gün adli para cezasının TL cinsinden adli para cezasına çevirmede uygulama maddesi olan TCK’nın 52/2 maddesinin ve taksitlendirme yapılırken TCK’nın 52/4. maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Sanık hakkında tayin edilen gün adli para cezasının TL cinsinden adli para cezasına çevrilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; 03.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.