Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/3414 E. 2014/19691 K. 25.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/3414
KARAR NO : 2014/19691
KARAR TARİHİ : 25.11.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/81062
MAHKEMESİ : Manisa 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/09/2010
NUMARASI : 2008/462 (E) ve 2010/589 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-d bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Söz konusu kurum yada kuruluşların konumunun suçun işlenmesinde kolaylık sağlayacağı düşüncesi, bu kurum ve kuruluşların bu suçta araç olarak kulanılmasının, ağırlaştırıcı neden olmasını gerektirmiştir.
Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için, bunların isminin kullanılması yeterli olmayıp maddi varlığının kullanılması gerekmektedir.Araç olarak kullanılma, bu kurum veya kuruluşlara ait yazı veya belgeleri amaç dışı olarak kullanmak şeklinde olabilir. Bu kurumlara ait kimlik belgesinin gösterilmesi, basılı evraklarının, kıyafetlerinin, taşıtlarının kullanılması mağdurda güven oluşumunu sağlayacaktır.
Sanığın F.. Ç.. adına sahte olarak tanzim edilmiş nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, taşıt belgesi, taşıt kartı ve araç ruhsat belgelerini kullanarak beyaz eşya fabrikasından Samsun iline nakliyesi için kendisine teslim edilen malları Nusaybin ilçesinde sattığı iddia olunan olayda; kamu kurumu olan Nüfus Müdürülüğü’nün maddi varlıklarından olan nüfus cüzdanı ve Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Büro Amirliği’nin maddi varlıklarından sayılan sahte sürücü belgesi, sahte motorlu araç tescil trafik belgelerinin kullanılması nedeniyle sanığın eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesinde düzenlenen “Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle” nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanğın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son madde hükmü uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 25/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.