Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/3386 E. 2014/19101 K. 18.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/3386
KARAR NO : 2014/19101
KARAR TARİHİ : 18.11.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/72268
MAHKEMESİ : Kartal 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/07/2010
NUMARASI : 2009/1153 (E) ve 2010/780 (K)
SUÇ : Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın 2006 yılında katılanın şirketinde plasiyer satıcı olarak çalışmaya başladığı, suç tarihi olan 2008 yılı başından itibaren müşterilerle yapılan hesap mutabakatlarında bazı uyumsuzluklar görülmesi üzerine sanığın hesapları şirketçe incelemeye alındığında sanığın muhtelif tarihlerde müşterilere satış yapılmış gibi gösterdiği mallara müşterilere teslim etmeyerek kendi hesabına spot piyasada satıp bedeli olan 22.400 TL yi uhdesine geçirdiği iddia olunan somut olayda; sanığın farklı tarihlerde katılan şirketin müşterileri olan D. Gıda, K. Gıda, B. Gıda, Ö. yıldırımlar Gıda, E. Pazarlama şirketlerine mal satmış gibi gösterip spotçulara sattığı ve parasını uhdesine geçirdiği yönündeki katılan vekili şikayet dilekçesi başvurması na dayanılarak bilirkişi incelemesi yaptırılmamış, müşterilerni de dinlenmemiş oldması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından katılan şirketin defter ve kayıtlarının temin edilip alanında uzman bilirkişi tarafından inceleme yaptırılıp sanığın uhdesine bu yolla para geçirip geçirmediğinin tespiti geçirdi ise farklı zamanlarda aynı suçu işleme kararının icrası kapsamında bu suçu işleyip işlemediği tespiti yönünde rapor düzenlenmesinin ve adı geçen müşteri şirketlerinin temsilcilerinin davet edilip tanık sıfatı ile dinlenmesinin ardından sanığın eyleminin ve uhdesine para geçirdi ise TCK 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasının ardından sanık hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/11/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.