YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/336
KARAR NO : 2014/1551
KARAR TARİHİ : 30.01.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/318325
MAHKEMESİ : Bursa 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/04/2010
NUMARASI : 2007/543 (E) ve 2010/452 (K)
SUÇ : Nitelikli güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın yetkilisi olduğu bildirilen … Sigorta… Ltd…. Ticari ünvanlı şirket ile katılan H.. S….. A.Ş arasında Bursa .. Noterliğinde 08.11.2004 tarihinde tasdik olunan ve 28.12.2006 tarihi itibariyle feshedilen acentalık sözleşmesi çerçevesinde şikayetçi şirkete aktarılması gerekli 47.164 TL parayı iletmemesi eyleminin “nitelikli güveni kötüye kullanma” suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda;
Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenebilmesi amacına yönelik olarak; sanığın .. Sigorta… Ltd. Şirketinin yetkilisi olup olmadığının Ticaret Sicili Memurluğundan sorulup öğrenilmesi, 28.12.2006 tarihli olduğu bildirilen fesihnamenin (Beyoğlu … Noterliği) onaylı suretinin istenmesi, sanığın savunmalarında adı geçen tali acenta olduğu söyelenen N. Ç.. ile ilgili evrakın katılan şirketten istenmesi, gerektiğinde bu şahsın tanık sıfatıyla dinlenmesi, iddia ve savunmalar doğrultusunda ilgili şirketlerin kayıt ve belgelerine dayalı suç teşkil eden fiilleri ortaya koyabilecek ilgili şirketler ve tali acenta Nadir’in defter, kayıt, ödeme belgelerinin (dekont,
çek, senet, kredi kartı ile ödeme ve sair.) temin edilip gerektiğinde işinin ehli bilirkişi usulünce görevlendirilerek somut verilere dayalı şekilde rapor alınması toplanan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, CMK’nın 62 ve devamı maddelerindeki esas ve usullerine uyulmaksızın görevlendirilmiş bilirkişinin uzmanlık, özel ve teknik bilgi içermeyen 20.03.2010 tarihli raporuna dayanılarak eksik soruşturmayla yazılı şekilde “beraat” kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.