Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/32733 E. 2015/17430 K. 12.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/32733
KARAR NO : 2015/17430
KARAR TARİHİ : 12.02.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet, ceza verilmesinden vazgeçilmesi

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan sanık … Yeşil müdafiinin mala zarar verme ve hakaret suçlarına ilişkin olarak temyiz talebinde bulunduğu tespit edilerek yapılan incelemede;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma,yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Hakaret suçunun oluşabilmesi için, bir kimseye …, şeref ve saygınlığını incitecek ölçüde, somut bir fiil veya olgu isnat etmek yada yakıştırmalarda bulunmak yada sövmek gerekmektedir. Kişiye isnat edilen somut fiil veya olgunun gerçek olup olmamasının bir önemi yoktur. İsnadın ispatın konusu ayrıdır. Somut bir fiil ve olgu isnat etmek; isnat, mağdurun … şeref ve saygınlığını incitecek nitelikte olacaktır. Mağdura yüklenen fiil ve olgunun belirli olması şarttır. Fiilin somut sayılabilmesi için, şahsa, şekle, konuya, yere ve zamana ilişkin unsurlar gösterilmiş olmalıdır. Bu unsurların tamamının birlikte söylenmesi şart değildir. Sözlerin isnat edilen fiilî belirleyecek açıklıkta olması yeterlidir. Çoğu zaman isnat edilen fiil ve olgunun, hangi zaman ve yerde meydana geldiğinin belirtilmesi, … ve saygınlığı incitecek niteliği tespit için yeterli olmaktadır. Tarafların sosyal durumları, sözlerin söylendiği yer ve söyleniş şekli, söylenmeden önceki olaylar nazara alınarak suç vasfı tayin olunmalıdır.
Hakaretin kişiyi küçük düşürmeye yönelik olması gerekir. Kişiye onu toplum nazarında küçük düşürmek amaçlı belli bir siyasi kanaatin isnat edilmesi hâlinde de suç oluşacaktır. Bir kişiye yönelik sözlerin veya yapılan davranışın o kişiyi küçük düşürücü nitelikte olup olmadığını tayin ederken, topluma hâkim olan anlayışlar,örf ve adetler göz önünde bulundurulmalıdır.
Suçun alenen işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Aleniyet, belirsiz sayıda kişilerin hakaret oluşturan sözü duymalarına olanak sağlamak suretiyle suçun işlenmesini ifade eder. Failin, hakaret oluşturan sözün duyulması olanağını yaratmış olması yeterlidir. Söylenen sözün fiilen duyulmuş olup olmaması önemli değildir.
Katılan sanık …’in, sanıklardan …’ın aracını kendisine ait işyerinin önüne park etmesine sinirlenerek çizdiği, bunun üzerine olay yerine gelen sanıklar … ile onun annesi olan … ve babası olan … ile birlikte sinkaflı olarak katılan sanık …’e hakaret ettikleri somut olayda;
1-Katılan sanık … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Tarafların savunmaları ve tanık beyanları ile görgü tespit tutanağına göre katılan sanığın sanık …’ın aracına zarar verdiğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanıklar …, … ve … hakkında hakaret suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanıkların katılan sanık … ‘in sanık …’ın aracına zarar vermesi nedeni ile maruz kaldıkları haksız tahrikin etkisi altında hakaret suçunu işlediklerine ve bu nedenle ceza verilmesinden vazgeçilmesine ilişkin kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıklar hakkında CMK’nın 223/4-c maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken ceza verilmesinden vazgeçildiğine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322.maddesi
uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından “ceza verilmesinden vazgeçilmesine” teriminin tamamen çıkartılarak yerine, “ceza verilmesine yer olmadığına” ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.