Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/32621 E. 2015/16822 K. 12.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/32621
KARAR NO : 2015/16822
KARAR TARİHİ : 12.02.2015

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli hırsızlık, nitelikli mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya … ile girildikten sonra çıkmayan kişi konut dokunulmazlığı suçunu işlemiş olur. Konuta girmek, failin bütün vücudu ile tamamen konuta girmesi demektir. Bu nedenle, konutun eklentisi içinde olmamak kaydıyla, pencereden içeriye bakma, kapıyı dinleme camı tıkırdatma, dış kapı zilini çalma bu suçu oluşturmaz. Konuta veya eklentisine nereden girildiğinin önemi yoktur. Konuttan çıkmamak, konut sahibinin rızası ile girilen konuttan, söz, hareket ve tavırlarıyla kendisini çıkmaya davet edilmesine rağmen, çıkmamaktadır. Suçun oluşması için, sahibinin rızası olmadan girilen yada rızayla girildikten sonra istendiği halde dışarı çıkılmayan bir konut veya eklentisi olmalıdır. Konut, (mesken) bir kimsenin geçici de olsa oturmak için sığındığı her nevi yer olarak tanımlanabilir. Medeni kanunun 19 uncu maddesinde tanımlanan her ikametgah TCK anlamında bir konuttur Kişinin ihtiyaçlarından bir veya bir kısmının yerine getirildiği yani yaşamsal faaliyetlerini geçirdikleri yer konuttur. Konutun bir bina olması şart değildir. Konut eklentisi (müştemilat); konuta bitişik yada onun yakınında olan, konut veya benzeri yapıların kullanılış amaçlarından herhangi birini tamamlayan diğer yapılar veya yerlerdir. Balkon, koridor, sahanlık, etrafı çitle çevrili avlu, eve ait etrafı duvarla çevrili bahçe, buna örnek gösterilebilir. Diğer bir anlatımla, girilmesi konutta oturanların huzur ve güvenliğini bozabilecek konuta bağlı veya pek yakın ek yapılar veya yerlerdir. Avlu, ahır, bahçe, taraça, samanlık, odunluk, kömürlük, balkon gibi yerler eklentidir. Konut veya eklentiyi dış dünyadan ayırıcı belirtiler yer sahibinin yaşama biçimi, mevcut olanakları, sosyal ve ekonomik durumu ile kültürel ve yöresel özelliklere, gelenek ve göreneklere göre farklılıklar gösterebilir. Bu husus, olaysal olarak değerlendirilmeli, tayin ve takdir edilmelidir. Rızaya aykırı olarak girme veya … ile girildikten sonra çıkması istenilmesine rağmen çıkmayan kişi bu eylemini, açık bir rızaya gerek olmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentilerinde işlemesi hâlinde Fail ikinci fıkraya göre cezalandırılacaktır. Girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri, Avukatlık bürosu, Doktor muayenehaneleri, Emlak bürosu, Mimar bürosu, vb. gibi izinle girilmesi gereken yerlerdir. Girilmesi mutat olan yerlere, süper marketler, mağazalar, dükkanlar, pasta salonları, kahvehane, restoran ve lokantalar, sinema, tiyatro, otel, bar, hastane, örnek gösterilebilir. Halka açık olduğu saatlerde bu gibi, yerlere giriş de suç oluşmaz. Ancak halka kapalı olan saatlerde buralara … haricinde girilmesi hâlinde bu fıkradaki suç oluşacaktır. Fiilin gece vakti işlenmesi, ağırlaştırıcı nedendir. Gece vakti TCK’nın 6. maddesinde tanımlanmıştır. Gece vakti güneşin batmasından bir saat sonra başlar ve doğmasından bir saat evvele kadar devam eden zaman süresidir.
Suça sürüklenen çocuğun, suç tarihinde yaşları büyük olması nedeniyle dosyası ayrılan sanıklar … ve … ile birlikte Davultepe Belediye İlköğretim okulunun bulunduğu yere gittikleri, okulun zemin kat girişlerinin, koridor merdivenlerinin alarm ile gözetlendiğini ve odalarda da alarmların bulunduğunu bildikleri için zemin kata hiç girmedikleri, zemin kattaki müdür odası penceresindeki demirlerden istifade ederek bir üst katta bulunan öğretmenler odasının penceresini zorlayıp açarak öğretmenler odasına girip burada bulunan bilgisayar kasasını aldıktan sonra okuldan ayrıldıkları böylece suça sürüklenen çocuğun, kamu malına zarar verme, nitelikli hırsızlık ve nitelikli konut dokunulmazlığını ihlal suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
1-Kamu malına zarar verme ve nitelikli hırsızlığa teşebbüs suçlarından verilen mahkumiyet kararlarına yönelik temyiz incelemesinde;
Suça sürüklenen çocuğun beyanları, görgü ve tespit tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre, suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2-Nitelikli işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan verilen mahkumiyet kararlarına yönelik temyiz incelemesinde;
Suça sürüklenen çocuğun, ilköğretim okuluna hırsızlık amacıyla girerek, işyeri dokunulmazlığını ihlal ettiğinin iddia edildiği olayda, girilen binanın kamuya açık resmi bir yer olması karşısında, konut veya işyeri olarak kabul edilemeyeceğinden, unsurları oluşmayan işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan 5271 sayılı CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.02.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.