YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/32080
KARAR NO : 2014/1805
KARAR TARİHİ : 04.02.2014
Tebliğname No : 15 – 2013/353983
MAHKEMESİ : Akyazı Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/03/2011
NUMARASI : 2010/49 (E) ve 2011/227 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın yokluğunda verilen mahkumiyet hükmünün, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre tebliğ edilerek kesinleştirildiği, ancak kararın tebliğ edildiği 11.05.2011 tarihinde sanığın başka bir suçtan cezaevinde bulunduğu anlaşılmakla; sanığa yapılan tebligatın usulsüz olduğu, sanığın 19.10.2011 tarihli eski hale getirme ve temyiz isteğinin haklı, temyizin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek, temyize ilişkin eski hale getirme istekleri hakkında karar verme görevi Yargıtay’ın ilgili dairesi olduğundan, mahkemece verilen 27.01.2012 tarihli temyiz talebinin reddine dair ek kararın yok hükmünde sayılarak yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın, İ..D.. adına düzenlenmiş sahte sürücü belgesini kullanarak ….plakalı olan kamyona … plakası takıp, bu plakaya düzenlenmiş sahte ruhsat belgelerini ibraz etmek suretiyle katılandan Edirne iline götürmek üzere teslim aldığı 17.000 TL değerindeki meşrubat ürününü İstanbul’a götürüp satması şeklinde gerçekleşen eyleminin, Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nün maddi varlıkları olan sürücü belgesi, plaka ve ruhsatın kullanılması suretiyle işlendiği dikkate alınarak, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesinde düzenlenen “Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle” nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışma görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son madde hükmü uyarınca kazanılmış hakkın gözetilmesine, sanık hakkındaki hükmün kesinleştirilerek infaza verildiği anlaşıldığından, infazın durdurulmasına, başka suçtan tutuklu ve hüküm değil ise, salıverilmesi için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, 04.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.