YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/3042
KARAR NO : 2014/18901
KARAR TARİHİ : 17.11.2014
Tebliğname No : 15 – 2011/286461
MAHKEMESİ : Nazilli 1. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 31/05/2011
NUMARASI : 2010/663 (E) ve 2011/466 (K)
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için; sanığın elinde borçlusunca bedelinin tamamı yada kısmen ödenmiş bir senet olmalı ve bunu kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi tahsile sokması veya bir başkasına devretmesi gerekmektedir. Borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiili de bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacaktır.
Katılanın, sanıktan aldığı araç karşılığında, sanığa 4.500 TL bedelli senet verdiği, sanığın, katılan tarafından kendisine senet bedeli karşılığı ödeme yapılmasına rağmen senedi elinde tutup icra takibine koymak suretiyle bedelsiz senedi kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05/02/2013 tarih ve 2012/11-1086 Esas ve 2013/40 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, bedelsiz senedin kullanıldığını iddia eden kişinin kural olarak bunu yazılı delille ispatlaması gerektiği dikkate alınarak ve katılanın da, yaptığını belirttiği ödemelere ilişkin yazılı bir delil sunamadığı anlaşılmakla, suçun unsurlarının oluşmadığı ve sanığın mahkumiyetine yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçeleriyle 5271 sayılı CMK’nın 223/2-a, e maddeleri kapsamında sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.