Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/3040 E. 2014/18941 K. 17.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/3040
KARAR NO : 2014/18941
KARAR TARİHİ : 17.11.2014

Tebliğname No : 15 – 2011/286153
MAHKEMESİ : Kavak Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/04/2011
NUMARASI : 2010/51 (E) ve 2011/119 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın, Kavak Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 03/07/2008 tarihli kararıyla, kardeşi olan katılanın akıl hastalığı nedeniyle kısıtlılık halinin devamına ve sanığın, katılana vasi olarak atanmasına karar verildiği, Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı’nca katılanın hesabına yatırılan 7.410 TL paranın, sanık tarafından, 23/12/2009 tarihinde tek bir seferde çekilerek kullanıldığı, böylece sanığın, görevi nedeniyle kendisine tevdi edilen parayı uhdesinde tutmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
5237 sayılı TCK’nın 6/1-c maddesi anlamında kamu görevlisi olan sanığın eyleminin, 5237 Sayılı TCK’nın 247/1-2. maddelerinde öngörülen zimmet suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilmeden, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 17/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.