Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/30329 E. 2014/19642 K. 25.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/30329
KARAR NO : 2014/19642
KARAR TARİHİ : 25.11.2014

Tebliğname No : 15 – 2012/148636
MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/04/2012
NUMARASI : 2011/1389 (E) ve 2012/444 (K)
SUÇ : Mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma,yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Müştekinin, M. Elektronik isimli işyerinin sahibi olduğu, olay gecesi saat 03.30 sıralarında sanığın, müştekinin sahibi olduğu işyerinin camını, eli ile kırmak suretiyle zarar verildiği, sanığın bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19.11.2002 gün ve 272-402 sayılı kararı ile uyum gösteren diğer Genel Kurul ve Daire kararlarında açıklandığı üzere, Ceza Yargılama Kanunu’nda mahkemeye gelmemiş sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnalarından biri olarak öngörülen 1412 sayılı CMUK’nın 223/son maddesi ile buna paralel hüküm içeren ve 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 Sayılı CMK’nın 193/2. maddesinin beraat kararı yönünden dosya kapsamına göre ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağının anlaşılması hali ile sınırlı olarak uygulama yerinin mevcut olduğu, sorgu yapılmadan mevcut kanıtlar tartışılarak delil takdiri suretiyle beraat kararı verilmesinin mümkün bulunmadığı gözetilmeden, sorgusu yapılmayan sanık hakkında delil takdirine girilmek suretiyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Kabule göre de,
Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez” şeklindeki TCK’nın 73/6. maddesi hükmü nazara alınarak; müştekinin 17.04.2012 tarihli duruşmadaki şikayetten vazgeçme beyanını sanığın kabul edip etmediği belirlenmeden yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde düşme kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.