YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2996
KARAR NO : 2014/19276
KARAR TARİHİ : 19.11.2014
Tebliğname No : 11 – 2011/92331
MAHKEMESİ : Konya 8. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/09/2010
NUMARASI : 2009/499 (E) ve 2010/797 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; Sanık Yaşar’ın, diğer sanık Ersan’ın Y. K. Bankasına ait … hesap numaralı ve Deniz Bank’a ait … hesap numaralı kartları ile ilgili müşteki Ali’nin işlettiği kredi kartı ödeme noktası olarak da faaliyet gösteren G. İletişim isimli iş yerine gittiği, iş yeri elemanı tanık A.. D..’ye söz konusu kartların borçlarını ödeyeceğini söylediği, bunun üzerine tanık A.. D..’nin Yapı Kredi Bankasına ait kartın borcu olan 2.020 TL ile D. Banka ait kartın borcu olan 830 TL yi post makinasını kullanarak ödediği, sanık Yaşar’ın daha sonra telefonla konuşmak bahanesi ile işyerinden dışarıya çıktığı bir daha söz konusu işyerine gelmediği gibi söz konusu kredi kartlarını da işyerinde bıraktığı, aynı gün sanık Yaşar’ın bu kez müşteki Abdullah’ın işlettiği F.A.M Tütün Shop adlı işyerine gittiği kontur ve sigara alacağını söylediği, kredi kartı borcu ödemesi de yaptığını öğrendiği müşteki Abdullah’tan diğer sanık Ersan’ın G. Bankası’na ait … hesap numaralı kartı ile ilgili borcu da ödemek istediğini söylediği, müşteki Abdullah’ın bunun üzerine irtibatlı olduğu Avea Bayisi ve kredi kartı ödeme noktası olarak iş yeri çalıştıran müşteki Ramazan’a telefon açarak kart numarasını ve bu karta ait 2.600 TL borcun ödemesini yapmasını istediği, müşteki Ramazan’ın da işyerindeki post makinasından söz konusu karta ait borcu ödediği, sanık Yaşar’ın bu sırada söz konusu kredi kartını da işyerinde bırakarak olay yerinden uzaklaştığının iddia olunması karşısında, bankanın maddi varlıklarından olan kredi kartı kullanılarak gerçekleşen eylemin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-f maddesinde tarifini bulan ”Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması ” suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına dair delilleri takdir etme görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi’ne ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık Yaşar müdafii ve sanık Ersan’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 19.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.