Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/29870 E. 2014/19795 K. 26.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/29870
KARAR NO : 2014/19795
KARAR TARİHİ : 26.11.2014

Tebliğname No : 15 – 2012/109251
MAHKEMESİ : Zonguldak 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/02/2012
NUMARASI : 2011/517 (E) ve 2012/44 (K)
SUÇ : Nitelikli mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Türk Medeni Kanununun “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683. maddesi: “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir” hükmü ile malikin mülkiyet hakkını yasal sınırlar içinde kullanabilme yetkisini düzenlemiştir. Öte yandan, anılan Kanunun taşınmaz mülkiyet hakkının kısıtlamalarını düzenleyen “komşu hakkı” bölümünde yer alan 740. maddesi ise başkasının mülküne taşarak zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibinin istemi üzerine uygun bir süre içinde kaldırılmaması halinde, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği ve kendi mülkiyetine geçirilebileceği hükmünü içermektedir. Görüleceği üzere bu madde ile de mülkiyetin taşkın kullanımına kısıtlama getirilmiştir. Buna göre, mülk sahibi bu hakkını, önceden istemde bulunmasına karşın taşan dalları uygun bir süre içinde kaldırılmadığı takdirde kendisi kullanabileceği gibi, bu zararın mahkeme aracılığı ile giderilmesini de isteyebilir.
Sanıkların bahçesi ile şikayetçinin bahçesinin birbirine sınır olduğu, şikayetçinin bahçesinde sınırda dikili bulunan erik ve fındık ağaçlarının, sanıkların bahçesine gölge yapması nedeniyle, sanıkların ağaç dallarını uçlarından kestikleri, bu suretle sanıkların dikili ağaç hakkında mala zarar verme suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1-Gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması amacına yönelik olarak, suça konu ağaçların bulunduğu arazilerin mülkiyetine ilişkin belgeler getirtilerek, suç mahallinde teknik bilirkişiler vasıtasıyla keşif yapılması, keşif sonucuna göre zarar oluşup oluşmadığı, oluşmuş olması halinde miktarının belirlenmesi ayrıca sanıkların şikayetçiden taşan dalları kaldırmasını önceden isteyip istemediğinin tespiti ile sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanunun 53/1 maddesinde gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.