Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/29837 E. 2014/19789 K. 26.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/29837
KARAR NO : 2014/19789
KARAR TARİHİ : 26.11.2014

Tebliğname No : 15 – 2012/137572
MAHKEMESİ : Elmadağ Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/02/2012
NUMARASI : 2011/304 (E) ve 2012/42 (K)
SUÇ : Nitelikli mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Sanığın oğlunun rahatsızlanması üzerine Ankara İl Sağlık Müdürlüğü’ne ait 112 acil servisine ait, mağdurun sevk ve idaresinde bulunan ambulansın olay yerine geldiği, hastanın ambulansa bindirilmesi esnasında sanığın, tedaviye yardımcı olabileceğini düşündüğü makineyi ambulansa takmak istediği, mağdurun izin vermemesi üzerine, sanığın ambulansın sağ aynasına ve arka kapısına vurmak suretiyle kamu hizmetine tahsis edilmiş eşya hakkında mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Mağdurun, iddianame tanziminden önce 05.12.2011 tarihli Cumhuriyet savcısı huzurundaki ek ifadesinde, sanık tarafından zararın giderildiğini beyan etmesine rağmen, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1. maddesi gereğince cezanın üçte ikisine kadarının indirilmesi gerektiği gözetilmeksizin, dava açıldıktan sonra zararın giderildiğinden bahisle, TCK 168/2 maddesi gereğince yarısı oranında indirim yapılarak fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.