YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/29731
KARAR NO : 2014/19926
KARAR TARİHİ : 27.11.2014
Tebliğname No : 15 – 2012/176836
MAHKEMESİ : İzmir 5. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/02/2012
NUMARASI : 2012/499 (E) ve 2012/156 (K)
SUÇ : Kasten yaralama, mala zarar verme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Her ne kadar S.. Ç..’in mala zarar verme suçu ile ilgili olarak katılma talebinin reddine karar verilmiş ise de, müştekinin, söz konusu evin kendisine ait olduğunu iddia etmesi karşısında suçtan zarar görme ihtimalinin bulunduğu dikkate alınarak ve 5271 sayılı CMK’ nın 237/2 ve 238. maddeleri uyarınca davaya katılmasına karar verilmek suretiyle ve hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1-Katılan sanık S.. Ç.. hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 sayılı CMUK’nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran sanığın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay C. Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE,
2-Katılan sanık A.. K.. hakkında mala zarar verme suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan sanık S.. Ç.. müdafii tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelemesinde;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Katılan sanık Seyhan ile katılan sanık Alper’in akraba oldukları ve miras olarak kalan taşınmazlar nedeniyle aralarında anlaşmazlık ve husumet bulunduğu, suç tarihinde müşteki sanık Seyhan’ın ihtilaf konusu olan ve tanık annesi H.. C..nin ikamet ettiği eve misafir olarak geldiği, akabinde eline aldığı keser ve çivi ile bahçe kapısını kapatmaya başladığı, bu nedenle tartışma çıkması üzerine katılan sanık Alper’in müşteki sanık Seyhan’ın annesinin oturduğu evin camını yumruk atarak kırdığı, bu şekilde müşteki sanık Seyhan’a karşı mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
1- Katılan sanık Seyhan’ın, söz konusu evin kendisine ait olduğunu iddia etmekle, katılan sanık Seyhan ile evde oturduğu belirtilen tanık Hicriye’nin yeniden ifadesinin alınarak, söz konusu evin kime ait olduğu ve evde kimin oturduğunun açıkça sorulması, söz konusu evin mülkiyetine dair kayıtların getirtilmesi, varsa söz konusu belgelerin onaylı suretlerinin dosyaya konulması, evin tapuya kayıtlı olmadığının belirlenmesi halinde zilyetlik iddiasının araştırılması, ayrıca, soruşturmanın katılan sanık Seyhan’ın şikayeti üzerine başlatıldığı, daha sonra tanık Hicriye’nin de soruşturma aşamasında şikayetçi olduğu, malik ya da evde oturan kişilerden birinin şikayetçi olması halinde, şikayetin bulunduğu ve bu şikayete göre bir karar verilmesinin gerektiği dikkate alınarak, mülkiyet ya da zilyetliğin katılan Seyhan’a ait olup olmadığının kesin olarak belirlenip şikayet hakkının olup olmadığının tespit edilmesinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan sanık S.. Ç.. müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.