Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/2967 E. 2014/19226 K. 19.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2967
KARAR NO : 2014/19226
KARAR TARİHİ : 19.11.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/79263
MAHKEMESİ : Sarayönü Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/10/2010
NUMARASI : 2010/121 (E) ve 2010/163 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Katılanların ortak malik oldukları tarlalarını satmaya karar verdikleri, bunu öğrenen sanığın, katılanlara yardımcı olabileceğini söyleyerek, satış konusunda katılanlardan vekaletname aldığı, sanığın bu vekaletnameye istinaden tarlayı tanık M.. D..’ya peşin aldığı 27.900 TL karşılığında sattığı, satıştan sonra sanığın katılanların yanına giderek, tarlayı 22.500 TL’ye sattığını, 11.000 TL’sini peşin aldığını, kalan parayı daha sonra M. D.’dan alarak kendilerine vereceğini söylediği ve 11.000 TL’yi katılanlara verdiği, bu suretle sanığın güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık ve katılan beyanları, tanık ifadeleri, satış sözleşmesi ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın tarlanın satışını peşin aldığı 27.900 TL karşılığında yaptığı ve katılanlara bu ücretin bir kısmını ödeyip, geri kalanını katılanların rızası dışında uhdesinde tutarak zilyedliğin devri amacı dışında kendisine menfaat temin ettiği anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyeti yerine yazılı gerekçeyle beraatine karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, katılan H.. Ö..’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.