Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/29335 E. 2015/27383 K. 24.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/29335
KARAR NO : 2015/27383
KARAR TARİHİ : 24.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanıklardan …’nın diğer sanıklar … ve …’e içinde on adet boş çek yaprağı bulunan çek koçanını verdiği, sanık …’in sanık …’dan almış olduğu çeklerden ikisini keşideci olan sanık … ismi ile doldurup arkasını kendi isim ve imzası ile ciro ettikten sonra katılan …’ e alış veriş karşılığı verdiği, çeklerin katılan tarafından bankaya ibrazında karşılıksız olduğunun tespit edildiği, sanık …’nın imzaya itiraz etmesi sonucu hukuki ve cezai takibat yapılamadığı, yargılama aşamasında sanık …’nın çekleri sanığa imzasız olarak verdiğini, ancak sanık tarafından imzalandığını bildiğini, Yasemin’e eylem öncesinde çek keşide etme yetkisi vereceğini, ancak işlemin İstanbul’a gitmesi nedeniyle eylem sonrasında gerçekleştiğini beyan etmesi karşısında,
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulu’nun 28/12/2004 gün ve 2004/173-228 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; yüklenen dolandırıcılık suçunun bankanın maddi varlıklarından olan çekin kullanılması suretiyle işlendiğinin iddia olunması karşısında; iddianame ile resmi belgede sahtecilik suçundan da kamu davası açıldığı gözetilerek eylemin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 158/1-f ve 204/1 maddelerinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili, sanık … müdafiii, sanıklar …, …’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı sair yönleri incelenmeksizin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış haklarının CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca saklı tutulmasına, 24.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.