Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/2908 E. 2014/19002 K. 17.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2908
KARAR NO : 2014/19002
KARAR TARİHİ : 17.11.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/16370
MAHKEMESİ : Burdur Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/06/2010
NUMARASI : 2009/1027 (E) ve 2010/512 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Katılanın … plaka sayılı aracını 13/01/2008 tarihinde Antalya Açık Oto Pazarında satışa çıkarttığı, sanıklar Mehmet ve Kamil’in katılanın yanına gelerek aracı almak istediklerini söyleyip fiyat konusunda anlaştıkları, devir için katılandan Burdur’a gelmesini istedikleri, 14/01/2008 günü Burdur ilinde buluştukları, parayı altınları bozdurarak ödeyeceklerini söyledikleri, sanıkların iyi niyetinden şüphe duymayan katılanın bu duruma istinaden İsmail Peker’den aldığı Antalya/Kemer 2.Noterliğince tanzim edilen 22/01/2008 gün ve … yevmiye nolu vekaletnameye dayanılarak Burdur 3.Noterliğinin 14/01/2008 gün ve … yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile aracı satışını sanık Zümbül’ün üzerine yaptığı, bilahare Burdur İl Merkezinde katılana gösterdikleri altınları bozduracaklarını söyleyerek bir kaç kuyumcuyu birlikte gezdikleri, daha sonra Zümbül’ün düşük fiyat verildiğini beyan ederek altınları bozdurmaktan vazgeçtiği, sanıklar Mehmet ve Kamil’in katılana para bulup veririz diyerek oyaladıkları, buradan Isparta ili Gönen İlçesi G. Köyüne geçtikleri, sanıkların burada da parayı ödemedikleri, parayı posta hesabına havale edeceklerini söyledikleri, katılanın ısrarı ile M.. Ö..’in 14/01/2008 tarihli ve 5.900 TL bedelli bir senedi tanzim edip katılana verdiği, bilahare sanıkların 22/01/2008 tarihinde Isparta Emniyet Müdürlüğüne müracaat ederek bu aracı … plaka ile Z.. Ö.. adına trafiğe tescil ettirdikleri, parasının ödenmemesi üzerine katılanın Antalya 1.İcra Müdürlüğünün 2008/2757 esas sayılı icra takip dosyası üzerinden takip başlattığı, ama bono borçlusu olan sanık M.. Ö..’in herhangi bir mal varlığının bulunmaması nedeniyle bu takibin sonuçsuz kaldığı olayda; dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıklar hakkında temel ceza belirlenirken “suçun işleniş şekli, işlendiği yer ve zaman ile fiilin diğer özellikleri nazara alınarak olayda alt sınırdan ayrılmayı gerektirir bir sebep görülmemekle” şeklinde takdir edilen gerekçeye karşın, hükümde çelişki yaratacak şekilde hak ve nesafet ölçüleriyle bağdaşmayan alt sınırın çok üzerinde yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/11/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.