Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/29002 E. 2014/19353 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/29002
KARAR NO : 2014/19353
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

Tebliğname No : 15 – 2012/108168
MAHKEMESİ : Espiye Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/01/2012
NUMARASI : 2011/268 (E) ve 2012/10 (K)
SUÇ : Nitelikli mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok, etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Türk Medeni Kanunu’nun “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683. maddesi: “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir” hükmü ile malikin mülkiyet hakkını yasal sınırlar içinde kullanabilme yetkisini düzenlemiştir. Öte yandan, anılan Kanunun taşınmaz mülkiyet hakkının kısıtlamalarını düzenleyen “komşu hakkı” bölümünde yer alan 740. maddesi ise, başkasının mülküne taşarak zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibinin istemi üzerine uygun bir süre içinde kaldırılmaması halinde, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği ve kendi mülkiyetine geçirilebileceği hükmünü içermektedir. Görüleceği üzere bu madde ile de mülkiyetin taşkın kullanımına kısıtlama getirilmiştir. Buna göre, mülk sahibi bu hakkını, önceden istemde bulunmasına karşın taşan dal ve kökler uygun bir süre içinde kaldırılmadığı takdirde kendisi kullanabileceği gibi, bu zararın mahkeme aracılığı ile giderilmesini de isteyebilir.
Sanığın, katılana ait olan fındık ocaklarının dallarını kendi bahçesine gölgelik etmesinden dolayı kestiği, bu şekilde nitelikli mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Mahkemece, fen bilirkişisinin de katılımı ile mahallinde keşif yapılarak, sanığın kestiği iddia edilen katılana ait fındık ağacı dallarının sanığa ait parsele geçip geçmediğinin fen bilirkişiden alınacak olan rapor ile tespit edilip zarar gören mülk sahibinin önceden istemde bulunduğu halde uygun bir sürede kaldırılıp kaldırılmadığı araştırılarak toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, sanığın eyleminin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 740.maddesinin 1.fıkrasında hukuka uygunluk sebebi olarak düzenlenmiş olan yasal düzenlemenin kapsamında kalıp kalmadığının da tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği halde eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.11.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.