Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/28287 E. 2016/3171 K. 07.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/28287
KARAR NO : 2016/3171
KARAR TARİHİ : 07.04.2016

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine yönelik hüküm, sanık müdafii, katılan vekili ve o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın uyuşturucu operasyonunda görev alan polis memurlarının yanında bulunduğu, operasyon sonucunda yakalanan …..’in tutuklanmasını takiben eşi olan katılan ….’i arayarak kendisini polis olarak tanıttığı, eşinin serbest kalmasını sağlayabileceğini ve Yargıtay’da dayısı, abisi olduğunu yardım edebileceklerini söylediği, bunun için toplamda 3000 – 4000 TL gibi bir para vermesi gerektiğini söyleyerek katılandan 2000 TL aldığı, sonrasında açık kimliğini belirtmeksizin hakim ve savcılara telefon alacağını söyleyerek katılandan ayrıca 1000 TL daha talep ettiği ancak katılanın parasının olmadığını söylediğinin iddia edildiği olayda:
Sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 157/1. maddesi gereğince basit dolandırıcılık suçu kapsamında bulunduğu anlaşılmakla verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekili ve o yer Cumhuriyet savcısının olayda suçun nitelikli halinin oluştuğuna ve sanık müdafiinin bir sebebe dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen kişiler hakkında aynı Kanun’un 53/1. maddesinde gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilmeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii, katılan vekili ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından TCK’nın 53. maddesi gereğince sanık hakkında güvenlik tedbirlerine hükmedilmesine ilişkin kısmın çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.