Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/28099 E. 2016/3177 K. 07.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/28099
KARAR NO : 2016/3177
KARAR TARİHİ : 07.04.2016

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın tramvaydan inen müştekiyi takip ederek kömür yardımı yaptığını, ihtiyacı olup olmadığını sorduğu, müştekinin ihtiyacı olduğunu söylediği, bunun üzerine bir kağıda ev adresini yazdırdığı ve müştekinin telefonuna kendi numarası olduğunu söylediği bir numara kaydettiği, ayrıca …..’ye gitmesini orada çalışan bir bayanın kendisine 100 TL alışveriş yaptıracağını ve para vereceğini söyleyerek müştekiden 50 TL aldığı, bu şekilde gerçekleşen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık hakkında temel ceza tayini sırasında hürriyeti bağlayıcı cezanın alt sınırdan belirlendiği halde adli para cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak tespit edilmesi,
2- TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu aykırılık aynı Kanunun 322. maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “30 gün” ve “25 gün” “500 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün” ve “4 gün” “80 TL” adli para cezası ibarelerinin eklenmesi ve hüküm fıkrasında yer alan; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.