Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/28083 E. 2016/3441 K. 14.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/28083
KARAR NO : 2016/3441
KARAR TARİHİ : 14.04.2016

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanıkların mahkûmiyetine ilişkin hükümler, sanık …. müdafii ve sanık ……. tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Birlikte petrol istasyonu işleten sanıkların, sahte olduğunu bildikleri suça konu 24.05.2007 tarihli, 38.430 TL bedelli çeki, ….. Şirketi’nin yetkilisi olan….. Ocak’a verdikleri, katılan şirketin ise mal ve hizmet satışından doğan bu alacağı müşterisi olan, ….. Şirketin’den, 2007 yılında temellük ettiği ve adı geçen şirkete bu kapsamda ödemede bulunduğu, temellük işleminin neticesinde söz konusu çekin katılan şirkete devredildiği sonrasında çekin bankaya ibraz edildiğinde karşılıksız çıktığı bu şekilde sanıkların atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda;
Sanık ……’in, hakkında suça konu çek nedeniyle, karşılıksız çek keşide etmek suçundan açılan davada, 15.04.2008 tarihli yargılama sırasında, söz konusu çeki mal siparişine karşılık olarak….. …. isimli şahsa keşide etmek suretiyle verdiğini, bu şahsın taahhüdünü yerine getirmemesi nedeniyle çek bedelini ödemediklerini ifade etmesi, yine sanık ……’nun, soruşturma aşamasında, suça konu çekin keşidecisi olan diğer sanık ……’in, eski ortağı olduğunu, birbirlerinin çeklerini rıza dahilinde imzaladıklarını, imzayı da …..’in rızası dahilinde attığını beyan etmesi, söz konusu çekin, sanık …..’e ait gerçek bir çek olduğunun anlaşılması karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından, çekin arkasında cirosu bulunan …. …. isimli şahsın tanık sıfatıyla dinlenilerek, söz konusu çeki kimden ve ne şekilde temin ettiği, çekin, sanık ……. tarafından verildiğinin ifade edilmesi halinde, diğer sanığın çekin kendisine verildiğinden haberi olup olmadığı sorulup yine çekin önceden doğan borca karşılık verilip verilmediği hususunun da açıklığa kavuşturulmasından sonra sonucuna göre, sanıkların hukuki durumlarının tayin ve tespiti gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1-5237 sayılı TCK’nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (i) ve (k )bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin TCK’nın 158/1-f. son maddesi gereğince temel ceza belirlenirken doğrudan haksız elde olunan yararın iki katının esas alınması suretiyle yazılı şekilde uygulama yapılması
2-Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden kurulan hüküm ile ilgili olarak; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ….. müdafii ve sanık…..’nun temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 14.04.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi