Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/27951 E. 2014/18356 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/27951
KARAR NO : 2014/18356
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

Tebliğname No : 15 – 2012/84789
MAHKEMESİ : Balıkesir 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/12/2011
NUMARASI : 2010/409 (E) ve 2011/606 (K)
SUÇ : Nitelikli mala zarar verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma,yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Gece bekçisi olan tanıkların tuvalet ihtiyaçlarını gidermek üzere Karaoğlan Camii tuvaletine gittiklerinde, cam kırılma sesi duydukları, dışarı çıktıklarında, tuvaletin caddeye bakan bir camının kırıldığını gördükleri, yapılan araştırmada, sanıkların o bölgede yakalandıkları, böylece sanıkların nitelikli mala zarar verme suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,
Dosya kapsamına göre tutanak mümzisi olan tanıklar cami tuvaletindeyken, cam kırılma sesi duydukları, dışarıya çıktıklarında camın kırıldığını ve sanıkların da alkollü bir şekilde orda olduklarını gördükleri, gece saat 02:00 sıralarında, sanıklardan başka kimsenin orda olmadığı, yapılan incelemede, olay yerinde başka bir kimseye de rastlanılmadığı, gece bekçisi olan tanık Şenol soruşturma sırasındaki ifadesinde, sanıklar yakalanınca, sanıklardan “kısa boylu” olanın camı kırdığını kabul ettiğini, diğer sanığın da bu kişiyi işaret ettiğini belirttiği dikkate alınarak, tanık Şenol’un mahkemeye çağrılarak yeniden ifadesinin alınması ile sanıklar ile tanığın mahkemede yüzleştirilerek suçu işleyen kişinin kim olduğunun kesin olarak teşhisinden sonra sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmeyerek eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunu’nun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.