YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/27753
KARAR NO : 2014/21026
KARAR TARİHİ : 11.12.2014
Tebliğname No : 15 – 2012/90307
MAHKEMESİ : Orhaneli Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/09/2011
NUMARASI : 2010/69 (E) ve 2011/121 (K)
SUÇ : Mala zarar verme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Kusunlar köyü, Köy altı mevkii … no’lu parselin müşterek maliklerinden olan sanığın, fiili taksimle kendisini kullanımında olan alanda diktiği kavaklar arasında yer alan otları kurutmada kimyasal madde (ilaç) uygulaması yaptığında, katılanların da kullanımında olan bahçe bölümlerindeki sebzeler ile meyve ağaçlarına da ilaç atmak suretiyle onların kurumalarına neden olması eylemlerinin “mala zarar verme” suçlarını oluşturduğu iddia edelen somut olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
19/08/2010 tarihli iddianemedeki anlatımla uygunluk gösteren dosya kapsamına göre sanığın, katılanların fiili kullanımında olan ekili-dikili alanlardaki sebzeler ile meyve ağaçlarına da ilaç atıp kurumalarına neden olduğu anlaşılmasına göre; eylemlerin TCK’nın 152/1-c maddesinde tanımlanan “nitelikli mala zarar verme” suçlarını oluşturduğu dikkate alınmadan suç vasıflarının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde kararlar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi BOZULMASINA, hükmolunan cezalar yönünden kazanılmış hakların saklı tutulmasına, 13/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.