YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/27736
KARAR NO : 2014/18428
KARAR TARİHİ : 10.11.2014
Tebliğname No : 15 – 2012/109329
MAHKEMESİ : Ankara 16. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/02/2012
NUMARASI : 2011/563 (E) ve 2012/40 (K)
SUÇ : Mala zarar verme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu, başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma,yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanılış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Sanık Mustafa’nın, olay öncesinde katılanın kızı olan tanık Döndü’ye arkadaşlık teklifinde bulunduğu ancak reddedilmesi üzerine katılan ve kızına husumet beslediği, sanığın katılana hakaret ve tehdit ettiği iddialarıyla açılan davalar bulunduğu, suç tarihi öncesinde sanığın katılana ait evin civarında dolaşırken görüldüğü, 14.06.2011 tarihinde de gece vakti tanık Döndü’nün odasında bulunan pencere camının dışarıdan atılan taşlarla kırıldığı, bu şekilde sanığın katılan ve kızına beslediği husumet nedeniyle mala zarar verme suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda ;
Sanığın aşamalarda değişmeyen istikrarlı savunmalarında atılı suçu işlemediği beyan etmesi, katılan ve tanıkların da sanığı pencere camını kırarken görmemeleri karşısında sanıkla katılan arasında önceye dayalı husumet bulunsa da atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde ihtimale göre mahkumiyet kararı verilmesi ,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.