Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/27583 E. 2014/18743 K. 12.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/27583
KARAR NO : 2014/18743
KARAR TARİHİ : 12.11.2014

Tebliğname No : 15 – 2012/109585
MAHKEMESİ : Sivas 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/02/2012
NUMARASI : 2009/443 (E) ve 2012/184 (K)
SUÇ : Nitelikli mala zarar verme, iş yeri dokunulmazlığını ihlal, 6136 sayılı yasaya muhalefet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Bir kimsenin konutuna,konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girildikten sonra çıkmayan kişi konut dokunulmazlığı suçunu işlemiş olur. Konuta girmek, failin bütün vücudu ile tamamen konuta girmesi demektir. Bu nedenle, konutun eklentisi içinde olmamak kaydıyla, pencereden içeriye bakma, kapıyı dinleme camı tıkırdatma,dış kapı zilini çalma bu suçu oluşturmaz. Konuta veya eklentisine nereden girildiğinin önemi yoktur. Konuttan çıkmamak,konut sahibinin rızası ile girilen konuttan, söz, hareket ve tavırlarıyla kendisini çıkmaya davet edilmesine rağmen, çıkmamaktadır. Rızaya aykırı olarak girme veya rıza ile girildikten sonra çıkması istenilmesine rağmen çıkmayan kişi bu eylemini, açık bir rızaya gerek olmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentilerinde işlemesi hâlinde Fail ikinci fıkraya göre cezalandırılacaktır. Girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri, Avukatlık bürosu, Doktor muayenehaneleri, Emlak bürosu, Mimar bürosu, v.b. gibi izinle girilmesi gereken yerlerdir. Girilmesi mutat olan yerlere, süper marketler, mağazalar, dükkanlar, pasta salonları, kahvehane, restoran ve lokantalar, sinema, tiyatro, otel, bar, hastane örnek gösterilebilir. Halka açık olduğu saatlerde bu gibi, yerlere giriş de suç oluşmaz. Ancak halka kapalı olan saatlerde buralara rıza haricinde girilmesi hâlinde bu fıkradaki suç oluşacaktır.
Fiilin gece vakti işlenmesi, ağırlaştırıcı nedendir. Gece vakti TCK’ nın 6. maddesinde tanımlanmıştır. Gece vakti güneşin batmasından bir saat sonra başlar ve doğmasından bir saat evvele kadar devam eden zaman süresidir.
Sanıkların, İşçi Partisi’nin yürüttüğü siyasi politikalar nedeniyle öfke duyarak katılanın yetkili bulunduğu İşçi Partisi İl Örgütü’ne ait büronun kapısını saat 23:30 sıralarında kırarak içeriye girdikleri, içeride bulunan parti bayraklarını ve parti tabelasını söküp parti bayrağını yaktıkları, sanık N.. Ç..’ın evinde yapılan aramada 6136 sayılı Kanuna göre yasak niteliğini haiz üç adet merminin ele geçirildiğinin iddia edildiği olayda,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıkların sabıkasız olduğu dikkate alınarak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 11-250/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi iş yeri dokunulmazlığını ihlal ve 6136 sayılı yasaya muhalefet suçlarında dosyaya yansıyan, ileri sürülmüş ve belgelendirilmiş giderilmesi gereken ölçülebilir, belirlenebilir (somut) maddi bir zarar bulunup bulunmadığının taraflardan sorulup bir saptama yapılmadan, manevi zararın ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği gözetilmeden, sanıkların işlemiş olduğu iş yeri dokunulmazlığını ihlal ve 6136 sayılı yasaya muhalefet eylemlerinden dolayı “katılan tarafın zararları karşılanmadığı dikkate alınarak” şeklindeki yetersiz gerekçe ile CMK’nın 231.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına kararı verilmesi ve sanıkların daha önce üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olmaları karşısında, 5237 sayılı TCK’nın 51/1. madde ve fıkrasının (a) bendine göre tayin olunan cezanın ertelenmesine yasal engel bulunmadığı belirlenen sanıklar hakkında ertelemeye yer olmadığına karar verilirken; “sanığın suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlığını” irdeleyen yasal ve yeterli gerekçenin gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.