Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/2753 E. 2014/14453 K. 11.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2753
KARAR NO : 2014/14453
KARAR TARİHİ : 11.09.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/58165
MAHKEMESİ : Akşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/06/2010
NUMARASI : 2010/307 (E) ve 2010/449 (K)
SUÇ : Nitelikli güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Temsil ve ilzama yetkililerinden biri sanık olan Ö.. Oto..Ltd. ticari ünvanlı şirketle katılan Finans…A.Ş. arasında Akşehir 1. Noterliğinde 21/08/2008 tarihinde düzenlenen 7011521 sayılı finansal kiralama sözleşme konusu biçverdöver için kiralama bedellerinin süresinde ödenmemesi ileri sürülerek katılan şirket tarafından Beşiktaş 3. Noterliğinden gönderilen 13/11/2008 tarihli ihtarnamenin 18/11/2008 tarihinde usulünce tebliğine rağmen; suça konu biçerdöverin 60+3 günlük süre içerisinde katılan şirketin gösterdiği adreste iade olunmaması eyleminin “nitelikli güveni kötüye kullanma” suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda;
Sözleşme konusu biçerdöverin, “finansal kiralama sözleşmesinin” 39. maddesi hükmüne aykırı olarak; finansal kiralama yapan şirketin yetkili temsilcisi olan sanığa “malın iadesi” hususunda 18/11/2008 tarihinde bizzat yapılan ihtarname tebliğine rağmen, tanınan 60+3 günlük süre içinde katılan şirketin gösterdiği adreste iade edilmemesi şeklinde iddia ve kabul olunan eylemin TCK’nın 155/2. maddesinde tanımlanan “nitelikli güveni kötüye kullanma” suçunu oluşturacağı nazara alınarak sanığın “mahkûmiyetine” karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle “beraatine” hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğudan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.