Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/2746 E. 2014/18630 K. 12.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2746
KARAR NO : 2014/18630
KARAR TARİHİ : 12.11.2014

Tebliğname No : 11 – 2011/49757
MAHKEMESİ : Düziçi Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/07/2010
NUMARASI : 2010/213 (E) ve 2010/230 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın kayınbiraderi Hüseyin’in, damızlık olarak kullanıp geri vermek üzere şikayetçiden emaneten aldığı bir adet merinos cinsi koçu, şikayetçiye teslim edilmek üzere, sanık Selahattin’e verdiği, ancak sanık Selahattin’in bu koçu şikayetçiye teslim etmeyerek ilçe merkezinde bir şahsa 300TL’ye sattığı, daha sonra bu koç yerine şikayetçiye başka bir koçu verdiği, sanığın bu eylemiyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, şikayetçi ve tanıklar beyanı ile tüm dosya kapsamına göre, atılı suçun sanık tarafından işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın ve o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Şikayetçinin, sanığın başkasına sattığı koçunun yerine başka bir koç verdiğini beyan etmesi karşısında, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına dair TCK’nın 168.maddesi ile CMK’nın 231. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,
2-Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
3-Bozma sonrası verilen hükmün sanık aleyhine ve daha ağır olamayacağı gözetilmeden, önceki hükümde hürriyeti bağlayıcı ceza para cezasına çevrilmiş olmasına rağmen, bozma sonrası verilen hükümde hürriyeti bağlayıcı cezanın ertelenmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.11.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.