Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/27327 E. 2014/681 K. 21.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/27327
KARAR NO : 2014/681
KARAR TARİHİ : 21.01.2014

Tebliğname No : 11 – 2009/284151
MAHKEMESİ : Sarayköy Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/04/2009
NUMARASI : 2007/216 (E) ve 2009/44 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayınözelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın, … Elektrik Mobilya Beyaz Eşya İnşaat Tic. Ltd. Şirketi yetkilisi olduğu ve borcundan dolayı Ziraat Bankası Babadağ Şubesi 3…1 nolu hesaba ait, 2.. ve 2.. nolu 13.000 ve 6500 TL bedelli çekleri keşide ederek katılan M.. Ş..’ın kardeşi olan B.. Ş..’a verip çekin arkasına ismini yazarak imzaladığı sonrasında talep üzerine kendi cirosunun üzerine annesi A..B.. ve babası R.. B.. adına da 2 kez daha ciro edip imzaladığı şeklindeki eylemin temas ettiği, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-f. maddesinde düzenlenen “banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle” nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.