YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/27295
KARAR NO : 2014/18282
KARAR TARİHİ : 06.11.2014
Tebliğname No : 5 – 2012/321287
MAHKEMESİ : Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/12/2012
NUMARASI : 2012/923 (E) ve 2012/1546 (K)
SUÇ : Mala zarar verme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok, etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Somut olayda; alkollü olan sanığın, eşi ile tartıştığı sırada aldığı alkolün de etkisiyle evinde bulunan sandalye ve masayı evinin balkonundan aşağıya attığı bu eşyaların katılan Ayhan’ın aracına gelerek zarar verdiği anlaşılmakla, eyleminin mala zarar verme suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın eylemini TCK’nın 21/2 maddesinde düzenlenen olası kastla gerçekleştirdiğinin gözetilmemesi suretiyle fazla ceza tayini,
2-Sanığın tekerrüre esas alınan sabıkasının kesin nitelikte olduğu, tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden cezasının TCK’nın 58. maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
3-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.11.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.