YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/27166
KARAR NO : 2014/21461
KARAR TARİHİ : 17.12.2014
Tebliğname No : 15 – 2012/124887
MAHKEMESİ : Gaziantep 9. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/12/2011
NUMARASI : 2010/206 (E) ve 2011/460 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında katılan yerine müşteki yazılmış olması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında,zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın, Super Nokta adlı özel fatura tahsil merkezinde fatura tahsilatı yapmaya yetkili olduğu, katılanın fatura ödemesi için iş yerine geldiği, sanığın fatura miktarının ücretini alarak tahsilatı yaptığını beyan ettiği ancak bir sonraki ay fatura geldiğinde, önceki ayın fatura miktarının kurum hesabına aktarılmadığının belirlendiği, bir sonraki ay ödenmeyen fatura nedeniyle katılana ait elektrik enerjisinin mühürlendiği, bu suretle sanığın katılandan tahsilat amacıyla aldığı parayı kurum hesabına aktarmayarak, kendisine menfaat temin etmek suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
1-Sanığın, söz konusu tahsilatı yaparken herhangi bir hile kullanmış olması halinde eyleminin dolandırıcılık suçunu
oluşturacağı gözetilerek, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması amacına yönelik olarak, tahsilat yaptığı işyerinin, gerçekten iş yeri olarak kayıtlı olup olmadığı, katılandan tahsil ettiği faturaların ait olduğu kurum ve kuruluşlar ile arasında fatura tahsili hususunda bir sözleşme olup olmadığı, ödeme yaptığı faturaların bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 52/4 maddesine göre; kararda, para cezasının yirmi dört eşit taksitle ödenmesine karar verildiği halde, taksit aralığının açık bir şekilde gösterilmemiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.