Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/26767 E. 2016/1417 K. 10.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/26767
KARAR NO : 2016/1417
KARAR TARİHİ : 10.02.2016

Tebliğname No : 11 – 2012/214906

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/05/2012
NUMARASI : 2011/352, 2012/141
SANIK : F.. B..
KATILAN : T.. B..
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik

Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Somut olayda; sanığın Bankalar caddesi Postabaşı Meydanı No:8/2 adresinde bulunan Büyükçekmece T.. B.. Şubesi ile zaman zaman telefon görüşmesi yaptığı, zaman zaman bankaya gelerek külliyatlı miktarda parası olduğunu ve bu parayı hesaba yatırmak istediğini söylediği, bankada Euro cinsinden sıfır değer hesap açtırdığı daha sonra hesabı takip ederek olay günü bankadan aldığı hesap cüzdanı üzerine daktilo ile 350.000 Evro yazarak bankaya gittiği ve bu parayı tahsil etmek istediği ancak görevlilerin durumu fark ederek yetkili makamlara suç duyurusunda bulundukları anlaşılmakla; hesap cüzdanının aldatıcı olmaktan uzak olması sebebiyle söz konusu suçların oluşmayacağı açıksa da;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19/11/2002 gün ve 272-402 sayılı kararı ile uyum gösteren diğer Genel Kurul ve Daire kararlarında açıklandığı üzere, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda mahkemeye gelmemiş sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnalarından biri olarak öngörülen 5271 sayılı CMK’nın 193/2 maddesinin, beraat kararı yönünden dosya kapsamına göre ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağının anlaşılması hali ile sınırlı olarak uygulama yerinin mevcut olduğu, sorgu yapılmadan mevcut kanıtlar tartışılarak delil takdiri suretiyle beraat kararı verilmesinin mümkün bulunmadığı gözetilmeden, sanık F.. B..’un sorgusu yapılmadan, hakkında delil takdirine girilmek suretiyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321 maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.