Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2013/26733 E. 2016/2317 K. 02.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/26733
KARAR NO : 2016/2317
KARAR TARİHİ : 02.03.2016

MAHKEMESİ : …………. Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Sanık hakkında şikayetçiler ……, …….., …….. ve ………….’a yönelik kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Dosya kapsamına göre, sanığın acentelik sözleşmesi iptal edilse de, tacir kaydının devam ettiği ve işletmesini de fiilen açık tuttuğu ve normal bir acenteymiş gibi faaliyetlerine devam ettiği, sanığın, müşteki ……….’ın şifresini kullanarak, kendi bürosunda müşteki ………….’den, bu müştekinin eşi olan ………….. adına kayıtlı araç için sigorta poliçesi düzenlediği ve 249,05 TL tahsil ettiği, diğer müşteki………. adına düzenlenen poliçe bedeli olarak 288,51 TL tahsil ettiği, müşteki ………….. adına düzenlenen poliçe bedeli olarak 97,48 TL tahsil ettiği, müşteki …………. adına düzenlenen poliçe bedeli olarak 12,95 TL, poliçelerin gerçeğe uygun şekilde düzenlenip, paraların tahsil edilmesinden sonra bir kısım poliçelerin şirket merkezi tarafından, bir kısmının da müşteki …………. tarafından mükerrer olduklarından bahisle iptal edildiği anlaşılmış olup, bu şekilde sanığın her bir müştekiye ayrı ayrı sigorta poliçesi düzenleyerek tahsilat yapmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği gerekçesine dayanan kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık hakkında katılan……….. ile müşteki ………..’a yönelik kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
a) Katılan …………’e yönelik eylemden; Dosya kapsamında, alınan bilirkişi raporuna göre katılan…………. adına düzenlenen poliçe bedeli olarak 452,76 TL tahsil ettiği belirlendiği ancak katılan …………..’in sigorta poliçesinin “vade ortası müşteri isteği ile” iptal edildiğinin yazılı olması ve katılanın da beyanlarında “aracıma sigorta yaptırdım fakat daha sonra aracı sattım” demesi karşısında, katılanın sigorta işlemi iptalinin aracı başka bir şahsa satmış olmasından dolayı kendi isteği ile mi yapıldığı yönünde tereddüt giderilmesi için katılandan ve ilgili sigorta şirketinden durumun sorularak sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
b)Mağdur …………..’a yönelik eylemde;Mağdur adına düzenlenen poliçe bedeli olarak 823,47 TL alındığının tesbit edilmesine rağmen, ………… ifadelerinde, “sigorta işleminin sahte olduğunu öğrendiğimde sanığın yanına gittim, yenisi ile değiştireyim dedi ve kendi kredi kartı ile Şeker Sigortadan yeni bir sigorta yaptı, ben ayrıca herhangi bir ücret ödemedim” demiş olması karşısında, sanığın bu mağdura yönelik eyleminden dolayı TCK’nun 168. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.03.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.