YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/26593
KARAR NO : 2014/16695
KARAR TARİHİ : 20.10.2014
Tebliğname No : 15 – 2012/123425
MAHKEMESİ : Seyitgazi(Kapatılan) Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/01/2012
NUMARASI : 2011/26 (E) ve 2012/9 (K)
SUÇ : Yakarak mala zarar verme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Sanık Ahmet’in köpekleri hırlayınca, katılanın onlara taş attığı, bunun üzerine sanık Ahmet’in torununun da, “ben de sizin tavuklarınıza taş atacağım” dediği, bu olaydan iki gün sonra, katılana ait .. plaka sayılı aracın yakılmış halde bulunduğu, tanık İsmail beyanında, sanık Ahmet’in torunu, diğer sanığın oğlu olan ve yaş küçüklüğü nedeniyle hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen Orçun’un, “katılanın arabasını yakacağım” dediğini ifade ettiği, buna göre sanıkların da, bu çocuğu azmettirdiklerinin belirtildiği, böylece sanıkların mala zarar verme suçuna azmettirme suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19.11.2002 tarih ve 272-402 E. K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, 1412 sayılı CMUK’nın 223/son maddesi ile aynı mahiyette hüküm içeren 5271 sayılı CMK’nın 193/2. maddesine göre; mahkemeye gelmemiş sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnasının, dosya kapsamına göre ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağının anlaşılması halinde verilen beraat kararı ile sınırlı olduğu, buna göre; sanık Y.. K..’nın sorgusu yapılmadan mevcut kanıtlar tartışılarak ve delil takdirine girmek suretiyle beraat kararı verilmesinin mümkün bulunmadığı gözetilmeden, sorgusu yapılmayan sanık Y.. K.. hakkında yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.